Bir mahkeme kararı geri dönmelerine izin verdi ancak geçen sürede yasa dışı yerleşimciler evlerinin çoğunu yıktı.
Şimdi ise askeri hükümet evlerin yeniden inşasına izin vermiyor. Köyde yaşayan 36 ailenin geçmişteki deneyimlerini hatırlayarak attığı bu adım temelsiz çıkmadı.
Yakınlardaki yasadışı Yahudi yerleşimlerinde yaşayanlar gerçekten de köyü basarak oradaki yapılara zarar verdi.
Köyde bulunan neredeyse tüm evlerle birlikte köy okulunun da bombalanmış gibi yıkılması dikkat çekti. Haaretz'in haberinde, silahlı sivillerin bir köyü yağmalayabileceği ve kimsenin onları durdurmayacağı veya sonrasında adalete teslim etmeyeceği bir durumu mümkün kılmak için büyük bir kanunsuzluk ortamına ihtiyaç duyulduğu vurgulandı.
Henüz kadın ve çocukları getirmeyen köylüler, döner dönmez kendilerini yerleşimcilerin taciz ettiğini anlatıyor. İsrailli insan hakları örgütü B'tselem'in saha araştırmacısı Nasser Navacah, bölgedeki 6 köyün savaş sırasında yerleşimci şiddeti yüzünden boşaltıldığını belirtti. Yasadışı yerleşimlerde yaşayanlar, yalnızca Filistinlilerin topraklarına el koymakla kalmıyor.
Ağaçları kesmek, çobanlara saldırmak, sürülerin üstüne köpeklerini göndermek gibi şiddet eylemleri de gerçekleştiriyorlar. İşgal altındaki Batı Şeria'da 451 bin, Doğu Kudüs'te ise yaklaşık 230 bin İsrailli, Filistin topraklarında yerleşmiş durumda. Filistinli yetkililerin açıkladığı rakamlara göre, 7 Ekim'den beri 18 Filistinli, İsrailli yerleşimci şiddetinde can verdi.