Gazze'de zorunlu göç: "Ekim ayından beri en büyük tahliye emri"

İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları 271 gündür devam ediyor. Ateşkes görüşmelerinin durduğu ve tarafların anlaşmazlıklarının keskinleştiği dönemde İsrail, güneydeki saldırılarını yoğunlaştırdı. Sınır kenti Refah'tan kaçan ailelerin sığındığı Han Yunus, yeni bir tahliye emrinin getirdiği zorunlu göç baskısının altında eziliyor. Şehirde barınan en az 250 bin Filistinli kaçacak daha güvenli bir yer ararken BM yetkilileri Gazze'de güvenli hiçbir bölge kalmadığı konusunda uyardı. Birleşmiş Milletler'in (BM) açıklamasına göre, İsrail Savunma Kuvvetleri'nin Gazze'nin güneyine yönelik tahliye emri, Ekim 2023'ten bu yana verilen en büyük tahliye emri oldu.
Ordu, bir kez daha nüfusun yoğun olduğu bazı bölgelerin boşaltılmasını emrederek yüzlerce Filistinliyi göçe zorladı. Birleşmiş Milletler’in Filistin Ajansı (UNRWA), Han Yunus'taki tahliye emrinden 250 binden fazla kişinin etkilendiğini tahmin ediyor.
BM sözcüsü Stephane Dujarric'e göre tahliye bölgesi 117 kilometrekarelik bir alanı kapsıyor. UNRWA, emirler sonrasında Gazze'nin güneyinde "kaos ve panik" duygusunun yayıldığını belirtti.
İnsanların telaş içerisinde tekrar göç ettiği, ailelerin taşındığı, eşyalarını toplamaya ve bu bölgeyi terk etmeye başladığı gözlemlendi. İsrail saldırılarının Mısırsınırındaki Refah'a yoğunlaşması ile birlikte yerinden edilen aileler terk edilmiş Han Yunus kentine geri dönmeye zorlanmıştı. UNRWA haftalar içinde defalarca yerinden edilen Filistinlilere vurgu yaparak, "İnsanların harap olmuş Han Yunus'a geri dönmeye zorlanmasından sadece birkaç hafta sonra, İsrail yetkilileri bölge için yeni tahliye emirleri yayınladı. Aileler bir kez daha zorla yerinden edilmeyle karşı karşıya. 250 bin kişinin bölgeden kaçmak zorunda kalacağını tahmin ediyoruz. Gazze'de hiçbir yer güvenli değil" paylaşımında bulundu. Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) ise salı günü yaptığı açıklamada, İsrail Savunma Kuvvetleri'nin Han Yunus'taki emrinin ardından Gazze'nin güneyindeki Gazze-Avrupa Hastanesi'ndeki tüm hastaların ve sağlık personelinin tahliye edildiğini bildirdi. DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, 320 hastanın bulunduğu hastanenin "şu anda tamamen boş" olduğunu söyledi.
"Sağlık hizmetine acilen erişimin sağlanması gereken bir dönemde 650 yatak kapasiteli hastanenin hizmet dışı kalması yıkıcıdır" diyen Ghebreyesus, hastanenin "derhal" faaliyete geçirilmesi çağrısında bulundu. DSÖ, hastaların çoğunun şu anda tam kapasitede çalışan ve tıbbi malzeme sıkıntısı yaşayan Nasır Hastanesi'ne yönlendirildiğini belirtti.