Anne, kızını doğumundan itibaren çekmecede saklıyor ve sadece ara sıra şırıngayla besliyordu. Annenin işe gittiği ve diğer çocuklarını okula götürdüğü saatlerde çocuk tamamen yalnız bırakılıyordu. Bulunduğunda çocuğun yürüyemediği, emekleyemediği ve konuşamadığı tespit edildi.
Kas yapısı zayıf olan küçük kızın, ihmal yüzünden gelişim seviyesinin 10 aylık bir bebeğe eşit olduğu belirtildi. Koruyucu ailesi, çocuğun gülümsemeyi ve yemek yemeyi bile yeni öğrendiğini ifade etti. Davaya bakan Hakim Steven Everett, annenin eylemlerini "inanılmaz derecede kötü" olarak nitelendirerek, çocuğun sevgi, tıbbi bakım ve sosyal etkileşimden mahrum bırakılmasını “yaşayan bir ölüm” olarak tanımladı. Şimdi koruyucu ailenin yanında olan küçük kız, birçok deneyimi ilk kez yaşıyor. Koruyucu ailesi, çocuğun ilk adımlarına ve kelimelerine tanıklık etmenin hem üzücü hem de umut verici olduğunu belirtti. Savcı Rachel Worthington, çocuğun hiçbir zaman doğum günü kutlamadığını, kardeşleriyle iletişim kurmadığını ve kendi adını bile bilmediğini söyledi. Annenin bu korkunç davranışlarının motivasyonu hala tam olarak anlaşılamasa da, Worthington adaletin yerini bulduğunu vurguladı.