Surveys in Geophysics'te yayınlanan araştırmaya göre, bu değişim Dünya kıtalarının sürekli olarak daha kuru bir döneme girdiğini gösteriyor. 2015'ten 2023'e kadar uydu ölçümleri, göller ve nehirler ile yeraltı suları dahil olmak üzere dünyada depolanan ortalama tatlı su miktarının, 2002 ile 2014 arasında ölçülenden az olduğunu gösteriyor. Araştırma ekibi, Alman Havacılık ve Uzay Merkezi, Alman Jeoloji Araştırmaları Merkezi ve NASA tarafından işletilen Yerçekimi Kurtarma ve İklim Deneyi (GRACE) uydularından alınan gözlemleri kullanarak tatlı suda bu ani, küresel azalmayı tespit etti.
GRACE uyduları, yer üstünde ve altındaki su kütlesindeki değişiklikleri ortaya çıkaran aylık ölçeklerde Dünya'nın yerçekimindeki dalgalanmaları ölçer. Kuraklık dönemlerinde, sulu tarımın yaygınlaşmasıyla birlikte, çiftlikler ve şehirler yeraltı suyuna daha fazla güvenmek zorunda kalıyor.
Bu da yeraltı su kaynaklarının azalması döngüsüne yol açabiliyor: tatlı su kaynakları tükeniyor ve yağışlar rezervleri yenilemeyi başaramıyor. Birleşmiş Milletler'in 2024'te yayınladığı su stresi raporuna göre, kullanılabilir su miktarındaki azalma çiftçiler ve toplumlar üzerinde baskı yaratıyor.
Kıtlığa, çatışmalara, yoksulluğa ve insanların kirli su kaynaklarına yönelmesiyle hastalık riskinin artmasına yol açabiliyor. Küresel tatlı suyun 2015 öncesi değerlere geri dönüp dönmeyeceği, sabit kalıp kalmayacağı veya düşüşünü sürdürüp sürdürmeyeceği henüz belli değil.
Modern sıcaklık rekorundaki en sıcak dokuz yılın, tatlı sudaki ani düşüşle aynı zamana denk geldiğini belirten bilim insanları, "Bunun bir tesadüf olduğunu düşünmüyoruz ve gelecekte olacakların habercisi olabilir." yorumunda bulunuyor.