Güneş sisteminin en soğuk gezegenlerinden biri olan Uranüs hakkında bilim dünyasında ezberleri bozacak yeni bir çalışma yayımlandı. Araştırmaya göre, NASA’nın 1986’da Voyager 2 uzay aracıyla topladığı veriler, güçlü bir güneş fırtınasıyla aynı zamana denk geldiği için yanıltıcı olabilir. Voyager 2'nin ölçümleri, Uranüs ve beş büyük uydusunun hareketsiz, manyetik alanının ise garip bir şekilde bozulmuş olduğunu göstermişti. Ancak bu verilerin güneş fırtınasının etkisiyle şekillenmiş olabileceğini düşünen bilim insanları, Uranüs sistemini yeniden değerlendirmeye başladı. Son analizler, Uranüs ve uydularının, ölü gezegenler olarak anılmaktan çok daha fazlasını sunabileceğini ortaya koyuyor. Özellikle Uranüs’ün buzlu uydularında okyanusların bulunabileceği ve bu okyanusların yaşam için gerekli şartları sağlayabileceği öne sürülüyor. Bu keşif, güneş sistemimizde Dünya’dan sonra yaşam barındırabilecek bir gezegenin, sanılandan daha yakın olabileceğini düşündürüyor. University College London'dan Dr. William Dunn, "40 yıldır Uranüs ve uydularıyla ilgili yanlış fikirlere sahiptik.
Yeni bulgular, bu sistemin çok daha heyecan verici olduğunu gösteriyor," dedi. NASA, Uranüs’ü ve sistemini yakından incelemek için 2035’te bir yörünge aracı ve sonda fırlatmayı planlıyor.
Bu aracın 2045’te hedefe ulaşmasıyla, Uranüs’te yaşam izlerine dair nihai sorular yanıt bulabilir.
Güneş sisteminin derinliklerindeki bu gizemli dünya, tarih yazmaya hazırlanıyor.