Bayraktar'ın verdiği bilgiye göre abonenin aylık faturası 1.050 lirayı geçerse elektriği "gerçek maliyeti" ile satın almaya başlayacak. Türkiye'de yaklaşık 40 milyon mesken abonesi bulunduğunu, bunun da yüzde 3'ünün yani 1,2 milyon abonenin bu durumdan etkileneceğinin altını çizen Bayraktar, "Bunlar da dediğim gibi yüksek tüketim grubu olan, evi büyük olan, evinde daha çok elektrikli eşya kullanan, belki elektrikli aracı olan kesimler bunlar da elektrik fiyatını daha maliyetine uygun şekilde ödeyecek. Düzenleme bunu içeriyor" dedi. Basında geçen hafta yer alan haberlerde yılda 5 bin kilowatt-saat, yani ayda 417 kilowatt-saatten daha fazla elektrik tüketenlerin sübvansiyonlu fiyattan elektrik alamayacağı bildirildi ancak Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) konu hakkında bir açıklamada bulunmadı.
Konu hakkında sektör kaynakları, basında belirtildiği gibi yıllık tüketim için 5 bin kilowatt-saat sınır belirlenmesi halinde bu sınırı aşan abonelerin son kaynak tedarik tarifesi düzenlemesi kapsamında faturalarının yaklaşık iki katına çıkacağını belirtti. Bir sektör kaynağı, "Aylık tüketimi 420 kilowatt-saat civarı olan bir fatura şu anda yaklaşık 1.000 lira ediyor. Eğer bahsedildiği gibi 5 bin kilowatt-saat üzerinden bir son kaynak tedarik düzenlemesi yapılırsa bu fatura 2.000 lira düzeyine gelecektir. Bu da yüzde 96-97 civarı bir artış yapar" dedi. Desteğin gerçekten ihtiyaç sahibi vatandaşlara verilmesi gerektiğine işaret eden Bayraktar, "Yüksek tüketimi olan kişilerin elektriği demek ki karşılayabilecek mali durumları var. Elbette ki burada istisnalar yapacağız. Camiler, cemevleri... Onlar zaten mesken grubunda. Onlar yine o istisnalarla devam edecek. Öyle özel hassasiyet gösterdiğimiz yerler var ama hakikaten bir desteğe, ilave devletin sübvansiyonuna ihtiyaç duymayan kesimlere de bunu vermenin anlamlı olmadığını düşünüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.