Polat, bir süre sonra pahalı saatler, markalı kıyafetlerin olduğu gardrop ve pahalı gözlüklerle sürekli paylaşım yapmaya başladı. Sosyal medyayı kullanmada belirli bir bilgisi olduğu anlaşılan Polat, eşinin morarmış dizlerinin görsellerini paylaşarak, cezaevinde sürekli namaz kıldıklarını iddia etti. Tahliye edilmelerine rağmen, beraat etmişler gibi davranan Polat çifti son olarak haklarında başlatılan yeni bir soruşturma için adliyeye gitti.
Polat çiftinin de aralarında bulunduğu 6 sanık hakkında ayrıca "vergi kanununa muhalefet" suçundan ayrı bir soruşturma yürütülüyor.
Bu soruşturma kapsamında Dilan ve Engin Polat çifti ifade vermek için Anadolu Adalet Sarayı'na gitti. Dilan Polat, ifade için beklerken sosyal medya hesabından "Bitse de evimize gitsek..." paylaşımında bulundu. Dilan Polat'ın ifadesinde "vergi kanununa muhalefet" konusuyla ilgili bir bilgisinin olmadığını iddia ettiği, eşi Engin Polat'ın ise şirketlerindeki eyleme ilişkin, "Gerçek ticaret yaptık." şeklinde beyanda bulundukları öğrenildi. Soruşturma kapsamında alınan bilirkişi raporunda, incelenen 7 şirketin kamuyu 295 milyon lira zarara uğrattıklarının tespit edildiği yer aldı. Polat, bu suçtan 5 yıla kadar hapis cezası alabilir. Vergi Usul Kanunu 359. maddede, "Vergi kanunlarına göre tutulan veya düzenlenen, saklanan ve ibraz mecburiyeti olan defter ve kayıtlarda hile yapmak, vergi matrahının azalmasına neden olacak şekilde kayıtları değiştirmek suç teşkil eder. Bu tür eylemler on sekiz aydan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır." deniliyor.
Polat çifti, bu maddeye göre yargılanırsa, yapılan son değişiklik öncesi 3 ile 5 yıla kadar hapis cezası istendiği için, ağır hapis cezası alabilir. Bu durumda 2 yıl sınırını geçtiği için, hüküm ötelenmeyecek, cezaevine gönderilecek. Polat çifti vergi denetimine uğradığında vahim işlemler görülmüştü. İddianameye yansıyan tespitler, çok ciddi bir para trafiğinin vergi ödememek için yönetildiğini göstermişti.
Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı İstanbul Sektörel 3 Denetim Daire Başkanlığınca hazırlanan rapora da yer verilen iddianamede, şirketlerin sahte fatura tutarının 489 milyon 309 bin 777 lira olduğu, bu tutarın 86 milyon 988 bin 913 lirasının Katma Değer Vergisi (KDV) tutarına denk geldiği, yine şirketlerin kendi aralarında da sahte faturalar düzenlediği, bunların tutarının 117 milyon 443 bin 863 lira olduğu ve 21 milyon 28 bin 562 liralık kısmının KDV tutarına denk geldiği anlatıldı. Şirketlerin kanunen tutulması gereken defterlerin tutulmayıp vergi matrahını azaltma sonucunu doğuracak şekilde başkaca defter tutulması sebebiyle 214 milyon 786 bin 65 lira toplam tutara ulaştığı vurgulanan iddianamede bu tutarın 35 milyon 607 bin 842 liralık kısmının KDV tutarına denk geldiği kaydedildi.
Ayrıca iddianamede, şirketlerin sahte belge temin etmek amacıyla özellikle Ahmet Gün tarafından organize edilen soruşturma dışı, sadece sahte fatura düzenlemek amacıyla kurulmuş şirketlere 46 milyon 103 bin 895 lira ödeme yaptığının görüldüğü belirtildi.