Federal Havacılık İdaresi (FAA) tarafından doğrudan sakalların yasaklandığını belirten bir kural olmamakla birlikte, birçok havayolu şirketi pilotların sakal bırakmamasını veya sadece belirli türde sakallara izin vermesini gerektiren politikalar geliştirmiştir. Bu durumun arkasında yatan ana neden, ise estetik kaygının dışında ölümcül sonlardan kaçınmak. FAA, "Sakalların Oksijen Maskesi Verimliliğine Etkisi" başlıklı bir çalışmasında, sakalların oksijen maskeleri ile ilgili sorunlara yol açabileceğini belirtmiştir.
Belge, sakallı mürettebat üyelerinin yüz kıllarının varlığı nedeniyle oksijen maskelerinin sızdırmazlığının azalabileceğine dikkat çekiyor. Bu, özellikle acil durumlar için kritik bir durumdur; çünkü oksijen maskelerinin hızlı ve etkili bir şekilde takılması hayati önem taşır. Pilotlar, uçak basıncında ani bir düşüş ya da oksijen seviyesinde bir sorun meydana geldiğinde oksijen maskesi takmak zorundadır. Eğer yüzlerinde sakal varsa, maskenin yüz ile teması bozulur ve bu da oksijenin yeterli miktarda sağlanamamasına yol açar. Örneğin, bazı havayolu şirketleri, pilotların kulaklarının ortasından daha uzun olmamak kaydıyla favorilere izin verirken, çeneyi veya yanağı örten sakallara kesinlikle müsaade etmemektedir. Bu kurallar, pilotların uçuş sırasında oksijen maskesinin düzgün bir şekilde yerleşebilmesini sağlamak amacıyla uygulanmaktadır.
Bu tür uygulamalar, hem pilotların hem de yolcuların güvenliğini artırmakta ve havacılık endüstrisinde disiplinin sürdürülmesine katkıda bulunmaktadır. Sonuç olarak, pilotların sakal bırakmaması kuralı sadece estetik kaygılarla ilgili değildir. Pilotların sakal bırakma kuralları, genel havacılık güvenliğini sağlama amacı güderek, hem mürettebat hem de yolcular için daha güvenli bir uçuş deneyimi sunmayı hedeflemektedir.
Haber Kaynağı : NTV Dünya Haberleri Özetleri ve Haberin Tümünü Okumak İçin Tıklayınız
