Notre-Dame'ın altındaki ürkütücü tabutun gizemi çözüldü: Süvari olarak adlandırılan cesedin kimliği açıklandı

Arkeologlar, Fransa'da bulunan Notre-Dame Katedrali'nde yaptıkları kazı çalışmaları sırasında önemli bir keşif yaptı. 2019 yılında meydana gelen yangın sonrasında çalışma başlatan arkeologlar, kilisenin altında buldukları tabutlardan birinin içindeki iskeletin kimliğini tespit etti. 2019 yılında Fransa'da bulunan Notre-Dame Katedrali'nde meydana gelen yıkıcı yangının ardından yapılan arkeolojik kazılar, Parisli yetkilileri şaşırtan önemli bulgular ortaya çıkardı. Kilisenin 65 metre derinliğinde, kurşun kaplı iki tabut bulundu. İlk tabutun içindeki iskeletin 17. yüzyılda doğmuş bir din adamına ait olduğu kısa sürede tespit edilirken, diğer iskelet "bilinmeyen bir soylu" olarak adlandırıldı.
Ancak son araştırmalar sonucunda, bu iskeletin ünlü Fransız Rönesans şairi ve eleştirmeni Joachim du Bellay'a ait olduğu belirlendi. Joachim du Bellay, 1522 yılında Fransa'nın batısındaki Liré'de doğmuş ve at binme tutkusu sebebiyle "Süvari" olarak anılmıştır. 1560 yılında, henüz 37 yaşındayken tüberküloza bağlı kronik menenjitten hayatını kaybeden Du Bellay'in ölümünden sonra kalıntılarının Notre-Dame'a gömüldüğü düşünülüyordu, ancak bu zamana kadar kimliği tespit edilememişti. Yeni bulgular, Toulouse III Üniversitesi ve Fransa Ulusal Önleyici Arkeolojik Araştırma Enstitüsü (INRAP) tarafından açıklandı. Antropoloji profesörü Dr. Éric Crubézy, "Du Bellay'in 16. yüzyılda kronik tüberküloz menenjitten öldüğünü" belirtti. Tabutlar ilk olarak Mart 2022'de gün yüzüne çıkmıştı, ancak mezarların açılması sekiz ay sonra, Kasım ayında gerçekleşti. Ortaçağ ve modern dönem boyunca katedrallere gömülme geleneği devam etmesine rağmen, kurşun tabutla gömülmek, genellikle seçkinlere ayrılmış özel bir uygulamaydı. Bulunan tabutlardan birinin, 1710 yılında 87 yaşında ölen katedral din görevlisi Antoine de la Porte'a ait olduğu, tabutun üzerindeki isim levhası sayesinde tespit edildi. Antoine de la Porte, 1627 doğumlu olup, Louis XIII'ün Yemini'ni yerine getirmek amacıyla Notre-Dame korosunun çevresinin yeniden inşasına mali destek sağlamıştı. Yapılan incelemelerde, kemiklerde organik doku kalmamasına rağmen, saç ve sakalı da dahil olmak üzere kalıntıların hala iyi korunduğu görüldü. Uzmanlar bu keşfin, hem tarihi hem de kültürel açıdan büyük önem taşıdığını belirtirken,  Fransız edebiyatının temel taşlarından biri olarak kabul edilen Du Bellay’in  kimliğinin belirlenmesinin, bu önemli figürün hayatına dair daha fazla bilgi edinilmesine olanak tanıyacığı vurgulandı. Notre-Dame Katedrali'nde gerçekleşen bu buluşun hem arkeologlar hem de edebiyat araştırmacıları için yeni bir araştırma alanı açacağı düşünülüyor.